TANIMLAMA
Plazma hücrelerinin (B lenfositten gelişen ve bağışıklık sisteminin antikor salgılayan hücreleri) kontrolsüz biçimde çoğalmasına dayalı kemik iliği kanseridir. Kanserleşen plazma hücreleri, normalde kan hücrelerimizin üretildiği yer olan kemik iliğinde çoğaldıklarından hastalık “kemik iliği kanseri” olarak da adlandırılır.
Normalde plazma hücreleri immünglobülin veya antikor adı verilen bağışıklık sistemine ait maddeleri üretirler. Multipl Miyelomda ise plazma hücreleri kontrolsüz bir şekilde çoğalırlar ve çok aşırı miktarda tek tip immünglobülin (IgA, IgG, IgM, IgD veya IgE) üretirler. Diğer tür immünglobülinlerde ise tehlikeli düzeyde azalma meydana gelir.
Bu durumda hasta ilk olarak iltihaplara karşı duyarlı hale gelir. İkinci olarak kanser hücreleri kemiklerde ve kemik iliklerinde toplanarak, kemik dokusunu tahrip eden tümörler (kitleler) meydana getirirler, bu durum kemiklerin zayıflamasına ve kırıklara neden olabilir.
Son derece nadir (az görülen) bir kanser türüdür. Yaklaşık 100.000 kişiden 4 kişide ve yaklaşık 60’lı yaşlarda görülür.
NEDENLERİ
BELİRTİLERİ
TANIDA VE TAKİPTE KULLANILAN YÖNTEMLER VE PARAMETRELER
Özellikle
Hemoglobin (HGB) düşüklüğü
Eritrosit /Alyuvar (RBC) düşüklüğü
Hematokrit (HCT) düşüklüğü
Birinin epeyce yüksek, diğerlerinin düşük olması
Özellikle kol, bacak, kafatası ve göğüs kemikleri
Doku kaybı, zayıflığı, dejenerasyonu, kırığı tesbiti / Zira kemikler etkilenir.
Kemik iliğinden köken alan tümörler (litik lezyonlar)
Normal kemik iliğinde plazma hücreleri % 5’ten daha azdır.
MM’de ise bu oran % 10 ila % 90 arasındadır. % 30’dan fazla ise kesin tanı konulur.
Anormal yüksektir.
Kemik doku kaybı nedeniyle Ca değeri yüksektir.
Kanda veya 24 saatlik idrarda anormal proteinler bulunur.
Elektroforezde M proteini kendini dar tabanlı, yüksek ve sivri bir tepe şeklinde gösterir. Normalde sadece albümine ait bir sivrilik görülür.
Tedaviyle kötü hücreler öldürüldükten sonra bu sivri tepe yerini alçak bir düzlüğe bırakacak ya da tamamen kaybolacaktır.
Elektroforezin ardından daha duyarlı yöntemlerle (immünelektroforez, immünfiksasyon) bu proteinin tipi ve miktarı saptanır.
İdrarda immünglobülinlerin sadece hafif zincir parçaları çıkar (Bence Jones proteini: okunuşu: Bens Cons).
Yirmi dört saatlik idrar örneklerinde hafif zincir miktarı tayin edilebilir.
M proteinleri hastalık aktivitesinin sadık göstergeleridir. Çok az kanserde böyle bir tümör belirteci bulunur.
Yüksektir.
(4/14, 11, 13. kromozom)
Yüksektir.
Düşüktür.
Yüksektir.
Hafif zincirler normal değerine gerilediyse veya yok olduysa miyeloma ortadan kalktı anlamına gelir.
Hafif zincir miktarı, modern tıpta en iyi tedaviye yanıtta, 4 ayda % 50 oranında düşer. “Etkin tedavide 3-4 ay içerisinde % 50 azalma beklenir” Dr. Yahya R. Laleli, II. Ulusal Lenfoma Myeloma Kongresi 15 Nisan 2011
Monoklonal band, Miyeloma ilişkin habis plazma hücreleri dizini manasına gelmektedir.
MM, kemiklere yayılmış, kemiklerde deformasyon veya kırıklar meydana getirmişse yükselir.
(Alkalen Fosfataz, birçok dokularda bulunan bir enzimdir. Erişkinlerde bulunan Alkalen fosfatazın yarısı karaciğer yarısı de kemikten kaynaklanır. Alkalen Fosfataz testi daha çok safra salgısı bozukluklarında, safra yolları tıkanıklıklarında, karaciğer hastalıklarında, kemik hastalıklarında tanı amaçlı kullanılan bir tanı aracıdır. Özellikle çocuklar, adolesanlar ve gençlerde hızlı kemik büyümesi nedeniyle normal erişkin bireylere göre, Alkalen Fosfataz değeri 2-4 kat daha fazla olabilmektedir. Safra yollarındaki tıkanma nedeniyle de ALP değerleri yükselir. Bazı kemik hastalıklarında (Paget hastalığı gibi) ALP değerleri yükselmektedir. Viral hepatitlerde, metastaz yapmış kemik tümörlerinde, bazı kalp yetmezliklerinde de ALP değeri yüksek çıkabilmektedir. Paratiroid hormonunun aşırı salgılandığı hiperparatiroidizm de yüksek çıkma nedenlerinden biridir.)
MULTİPL MİYELOM KANSERİNDE EVRELER
MODERN TIP AÇISINDAN SAĞKALIM SÜRESİ
MODERN TIPTA TEDAVİ
TAŞLARLA TEDAVİ
TAŞLARLA TEDAVİDE ÖRNEK OLGU:
Yumuşak doku kitlesi yok olmuş,
Lambda Hafif Zincir yok olmuş,
Monoklonal band izlenmemiş (habis plazma hücre dizinleri ortadan kalkmış)
CRP 4,15’ten 0,19’a, Sedimantasyon 108’den 6,0’ya (normal değer aralığına) gerilemiş,
Bu arada hastanın 163 olan şekeri de 96’ya gerilemiştir.
Son raporlarda omurga ve kaburgadaki litik lezyonlar da görülmemektedir.
Alınan kemoterapinin yan etkilerine rağmen Eritrosit 3,13’ten 3,61’e (normal değer: 4,2 – 6,1), Hemoglobin 9,3’ten 10,57’ye (normal değer: 12 – 18), Hematokrit ise 27’den 32,5’e (normal değer: 37 – 52) yükselmiştir.
Multipl Miyelomalı hastalarda yüksekliğiyle kemik deformasyonunun şiddetini gösteren Alkalen Fosfataz (ALP), 257’den 98’e (normal değer: 30 – 120) inmiştir.
Hasan KOCABAŞ