Kanda Trombosit (Platelet) düşüklüğüdür. Hemogram testinde PLT simgesiyle gösterilir. Laboratuvarlarda az çok farklılık göstermesine rağmen kandaki normal değer aralığı ortalama 150 – 450 K/mm3 olarak kabul edilmektedir. Trombosit veya kan pulcukları kan pıhtılarının oluşumunda görev alan hücre parçalarıdır.
Trombositler (Platelet) kanın en küçük şekilli hücreleridir ve çekirdekleri yoktur, ancak RNA içerirler. Başlıca kemik iliğinde yapılırlar ve ömürleri yaklaşık 10 gündür. Trombositlerin yaklaşık % 65’i kanda, % 35’i dalakta bulunur. Kanın pıhtılaşması, damar bütünlüğünün sağlanması, vazokonstruksiyon (damar kasılması) ve adezyon - agregasyon aktivasyonu ile damar duvarı yırtılmalarında kanamanın ilk aşamada durdurulması için plak oluşumunda görevleri vardır.
Trombositlerin üretiminde görev alan Trombopoietin hormonu, karaciğerde üretilir ve trombosit yapımını uyarır / çoğalmasını kontrol eder. Kan pulcuklarının sentezi ise dalakta yapılır. Bu nedenle, dalak fonksiyonlarındaki azalma trombosit yüksekliğine, dalak fonksiyonlarındaki anormal artış ise trombosit düşüklüğüne sebep olur.
Hemogram testindeki PCT (Plateletcrit) ise Trombositlerin dağılım genişliğini gösterir, kandaki trombositlerin kana oranıdır. PCT = PLT x MPV’dir. Ortalama normal değeri 0,1 – 1,0 arasındadır. Belki trombosit sayısının düşük ama çapının büyük olduğu hastalıklarda yararlı olabilir. Çünkü sayı düşük olsa bile büyük trombositler ile trombosit fonksiyonları ikame edildiğinden bu hastalarda aslında Platelet sayısından ziyade PCT’e bakmak daha yararlı olabilir.
Hemogram testindeki bir başka değer MPV’dir. MPV (Mean Platelet Volume), trombositlerin ortalama büyüklüğünü gösterir. MPV değerinde artış demek trombositlerin çaplarının artmış (daha büyük) olması demektir. MPV artışı kemik iliğinin yeni trombosit sentezini artırdığını gösterir. Böylece daha büyük, genç ve daha fonksiyonel Trombositler üretilir ve MPV artmış bulunur. MPV testi genellikle Trombositopeni (trombosit azlığı) ayırıcı tanısında istenir.
Genellikle tedavi yoluna gidilmemekte, takiple yetinilmektedir. Ağır kanamaların olduğu durumlarda ise trombosit transfüzyonu (kan nakli) uygulanmaktadır.
Desmopressin içerikli ilaçlar da tedavide kullanılmakla birlikte, kalp ve böbrek yetmezliğine kadar giden ağır yan etkileri bulunmaktadır.
Trombosit düşüklüğünde taşların yardımı, kemik iliğinde daha fazla trombosit üretimine, trombosit üretiminde rol oynayan karaciğer, dalak ve kemik iliğinin fonksiyonel hale getirilmesine, yıkım süresinin normal hale getirilmesine yöneliktir.
Trombosit (PLT) düşüklüğünün sebebi bunlara bağlı ise yaklaşık 6 aylık sürede normal değer aralığına yükselecektir. Ancak sistemin normal hale gelmesi için takı/taş uygulamasına 2 yıl kadar devam edilmelidir.
Trombosit düşüklüğü, ITP, Lösemi, Multipl Miyelom, Lenfoma gibi bir hastalık nedeniyle meydana gelmişse, taşlar/takılar bu hastalıkların tedavisine yardım etmeye yönelik olarak düzenlenmektedir.
Sağlıklı günler duasıyla